Bankasüransın önlenemez yükselişi!
Banka sigortacılığı, sektörün en önemli dağıtım kanallarından biri olmaya aday. Bizim gibi gelişmekte olan ve henüz sigorta bilincinin yerleşmediği ülkelerde bir süre daha yüz yüze iletişim ile satış yapan acente kanalının liderliğinin süreceği konusunda tüm sektör yöneticileri hemfikir.
Banka sigortacılığı, sektörün en önemli dağıtım kanallarından biri olmaya aday. Bizim gibi gelişmekte olan ve henüz sigorta bilincinin yerleşmediği ülkelerde bir süre daha yüz yüze iletişim ile satış yapan acente kanalının liderliğinin süreceği konusunda tüm sektör yöneticileri hemfikir.
Fakat diğer taraftan da bir gerçek var ki gerek banka, gerek broker, gerekse dijital dağıtım kanalları da etkinliklerini her geçen gün artırıyor. Yani bu değişimlere ayak uyduramazlar, rekabet edemezlerse acentelerin işi zor. Yani yüzde 64’lerde olan dağıtım kanalları arasındaki acentelerin payı hızla erimeye mahkum…
Geçtiğimiz haftalarda AcerPro’nun gerçekleştirdiği “Dijital Bankasürans 2015 Zirvesi‘nde konu enine boyuna tartışıldı. Toplantı bu konuda yapılan ilk organizasyon olması nedeniyle oldukça ilgi çekti.
Toplantıya birçok bankanın bankasürans yöneticisi ve genel müdür yardımcısının yanı sıra sigorta sektöründen de Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Ramazan Ülger başta olmak üzere birçok sigorta şirketinin genel müdürü ve üst düzey yöneticileri katıldı. Ben de banka yöneticilerinin katıldığı panelde moderatörlük yaptım. Açık söyleyeyim sigorta sektöründe acente kanalına fazlaca odaklandığım için bankasürans tarafında neler olup bittiğini bu toplantıda bilgilendim diyebilirim.
Gördüğüm şu ki bankacılar sigortacılığı sevmişler, belki de karlılıklarını etkileyen faktörlerin çoğalması ile “Bu açığı sigorta ile kapatabilir miyiz” düşüncesindeler. Geçtiğimiz yıldan bu yana sektördeki paylarını yüzde 22.5 artırmışlar. Dağıtım kanalları arasında acenteler yüzde 64.1, bankalar yüzde 14.7, brokerler da yüzde 12.8 paya sahip. Banka ve broker payı hızla artarken acente payının o oranda düştüğünü görüyoruz.
Bankalar özellikle kredi bağlantılı sigorta ve bireysel emeklilik yapıyorlar. Krediler artıyorsa banka payı da o oranda artıyor. Bankalardan sigorta satışının yapılması hep tartışma konusu oldu. Bu konuda kanun var “Banka kredi veriyorsa da sigortanın kendilerinde yaptırılması konusunda tüketiciyi zorlayamaz” yani tüketici istediği yerden gidip bankanın istediği sigortayı yaptırabilir. Fakat bankalar tabii ki sigortayı da kendileri yapıp para kazanmak istiyor. Bunu yaparken banka, tüketiciye bir tek teklif sunduğunda tüketicinin kafasında birçok soru işareti doğabiliyor Ama banka müşterisine birden fazla, mesela 10 sigorta şirketinden alınmış bir teklif sunduğunda biraz daha rahatladığını tahmin edebiliyoruz. Tüketici “Bak seçimi bana yaptırıyorlar, dışarıdan da alsam farketmez” düşüncesine kapılabiliyor. Bu nedenle tek sigorta şirketinin poliçesini satan bankaların gelecekte zorlanacakları bir gerçek. İşte tam bu sırada AcerPro’nun yazılımları devreye giriyor. Çoklu teklifleri saniyelerle banka müşterisine sunacak yazılımlar üretmişler. Madem dünyada dijitalleşme ve beraberinde hız konuşuluyorsa bu konuda adımlar atıldığını görüyoruz. Sektörde sadece şirketler arasında değil, dağıtım kanalları arasında da çetin bir rekabet söz konusu, buna ayak uyduran ayakta kalacak gibi.