Paylaş

Katılım Bankalarının Geleceği

Katılım bankacılığında kullanılan yöntem ve ürünler, ekonomik ve mali krizlerin sıklığını azaltacak ve tahribatını hafifletecek özelliklere sahiptir. Sistemin prensip ve ilkelerine uyulması ve felsefesinin bilinmesi durumunda, bu özellikler daha da etkinleşecek ve kriz anlarında süreçten çok daha az hasarla çıkılmasını sağlayacaktır.

YUSUF YAVUZ
29.07.2024
Sosyal Medyada Paylaş

Katılım bankacılığında kullanılan yöntem ve ürünler, ekonomik ve mali krizlerin sıklığını azaltacak ve tahribatını hafifletecek özelliklere sahiptir. Sistemin prensip ve ilkelerine uyulması ve felsefesinin bilinmesi durumunda, bu özellikler daha da etkinleşecek ve kriz anlarında süreçten çok daha az hasarla çıkılmasını sağlayacaktır.

Dünya genelinde arzu edilen başarı ve uygulama kalitesi henüz yakalanamamış olsa da katılım bankacılığı, gelecekte umut vadeden bir sistemdir. Müslüman toplumların tarihsel süreçlerini doğru okumaları ve sisteme sahip çıkmaları önemlidir; ancak katılım bankacılığı, herhangi bir toplumla veya dinle doğrudan bağlantılı olarak sürdürülmesine gerek olmadan evrenselleştirilebilir. Sistemi evrenselleştirecek iyileştirme ve geliştirme çalışmalarına önem verilmelidir.

Faizin Olmadığı Fon Kullandırma Modeline Bir Atıf

Faizsiz bankacılıkta uygulanan finansman tekniklerinin klasik bankalardan farklı veya benzer yönlerini değerlendirirken, konuya ekonomik, felsefi ve prensipler açısından bir arada bakılmalıdır. Şeklen ya da mantık yürütmeyle her zaman gerçeği görmek mümkün değildir. Çoğu zaman şeklen birbirine çok benzeyen durumlar, içerik olarak tamamen farklı sonuçlar üretmektedir. Bizim inancımıza ve bilimsel tespitlere göre kişilerin niyetleri, yaptıkları işin neticesini etkiler.

Banka ya da müşteri işin özüne önem vermiyorsa ve sadece şekli unsurları dikkate alıyorsa, katılım bankacılığından beklenen sonuç elde edilemeyebilir. Aynı şekilde, bazı teknikler şüphe uyandırıyor olabilir, ancak bu konuda yetkili otoriteler, o faaliyeti özü itibariyle değerlendireceklerdir. Bir kredi müşterisinin katılım bankasından fon kullanarak ticaret yapması, o müşterinin amaçları arasında topluma faydalı olma unsurunu da taşımalıdır. Rakibini yok etmek veya zor durumda bırakmak amacıyla bir işlem gerçekleştiren veya ürünlerde ölçü ve tartıyı eğip büken, bilerek müşterisini kandıran tüccar hangi İslami metodu kullanırsa kullansın, yapılan işlem İslami finansman prensiplerine uygun olmayacaktır. Bu nedenle katılım bankası çalışanları, hissedarları ve fon kullanan müşteriler, neyi, niçin ve nasıl yaptıklarını hatırda tutmak zorundadırlar.

Tarafların birbirlerini sürekli takip etme imkânı yoktur. Kriterlere uymayan halleri tarafların bilmemesi durumunda, her taraf kendi niyetinden ve işlemin şekli gereklerini yerine getirmekten sorumlu olmalıdır.

Katılım Bankacılığı Yeterince Başarılı Mı?

Bugün dünya genelinde sisteme yöneltilen genel eleştiri, faizsiz bankaların piyasalarda yeterince başarılı olamadığı yönündedir. Bu durumun birinci sebebi olarak Müslüman toplumlar gösterilmektedir. Prof. Zaime göre; “Bu sistemin başarısı Müslümanlara bağlıdır. Çünkü bu sistemi uygulayacak ve başarıya götürecek olan insanlar Müslümanlardır. Birileri kalkıp da 'bu faizsiz bankalar tam manasıyla İslami olarak çalışmıyor' dediğinde, bizim de hemen sormaya hakkımız var: Sen her şeyinle İslam’a uygun çalışıyor musun da böyle karşı çıkıyorsun? Evet, kabul etmek gerekir ki, İslam toplumlarında genel olarak araştırma ve geliştirmeye karşı bir ilgisizlik göze çarpmaktadır. Araştırma, üretme ve başarma konusunda bir yılgınlık hâkimdir. Ancak buna rağmen, suçun tamamını topluma yüklemek haksızlık olur. Sorumluluğu herkese hak ettiği ölçüde yüklemek gerekir.

Başta Müslüman nüfusunun çok büyük bölümü tasarruflarını faizli bankalarda değerlendirmektedir. Faizli sistemi benimsemese ve faizin haram olduğuna inansa da insanlar, tasarruflarını faizli enstrümanlarda değerlendirmekte herhangi bir sorun görmemektedirler. Üstelik, zayıf ekonomik yapıları nedeniyle İslam toplumlarında faiz kurumu daha tahripkâr olmaktadır. Diğer taraftan, bu toplumlarda büyük bir kesim faizsiz bankacılığa tereddütle yaklaşmaktadır. Bunda bankadan bankaya değişen uygulamaların oluşturduğu kafa karışıklığının yanı sıra, sistemin felsefesinden uzak özellikle Amerikan ve Avrupa kişilerin ya da kurumların uygulamaları daha etkili olmaktadır. Ayrıca, İslam ülkelerindeki Müslümanların sahip olduğu ve yönettiği bankaların bazı uygulamaları şekli boyuta indirgemeleri ve klasik bankalarla aynı tarz ve içerikte rekabete kalkışmaları da bu algıda etkili olmaktadır.

Ancak, bütün bu değerlendirmeler faizsiz bankaların başarı seviyeleri için bir mazeret teşkil etmemelidir. Kurumların çalışanlarının görevi, toplumun önünde gitmek ve faizsiz bankaları asli fonksiyonlarına uygun şekilde geliştirmek olmalıdır. Dünyayı sıkıntılar yumağından ibaret hale getiren Batılı ekonomik modellere tereddütsüz bel bağlayan ve bütün ekonomik güçleriyle o sistemleri destekleyen Müslümanların, konu faizsiz bankacılık olunca kenardan seyretmeleri ne kadar devam edecektir?

İslam dini ticarette dürüstlüğe o kadar önem vermektedir ki, bu konuda Kuran-ı Kerim’de birçok ayet yer almaktadır. Müslüman bu ayetleri görmezden geliyorsa, inandığı dinin prensiplerini nerede uygulayacaktır?

Bütün bunlara rağmen, katılım bankacılığının bugün ulaştığı noktayı küçümsememek gerekir. Ancak sistemin ömrünün ve kapsayacağı alanın genişliğinin de bundan sonra takip edilecek yola ve yukarıda ifade edilen alanlarda görülecek iyileşmelere bağlı olduğu muhakkaktır.

TÜM YAZILAR