Dijital Sigortacılık
Dünyada ilk sigorta poliçesi üretileli tam 673 yıl olmuş. Bu zorlu ve sürekli insani ve maddi riskleri teminat altına almak için yeni ürün ve hizmetler geliştiren Sigorta sektörü yapısı son yıllarda köklü bir değişim rüzgarıyla karşı karşıya.
Dünyada ilk sigorta poliçesi üretileli tam 673 yıl olmuş. Bu zorlu ve sürekli insani ve maddi riskleri teminat altına almak için yeni ürün ve hizmetler geliştiren Sigorta sektörü yapısı son yıllarda köklü bir değişim rüzgarıyla karşı karşıya. Değişimden daha çok dönüşüm kelimesinin uygun olabilecek bu süreci; Sigorta değer zincirlerinin tüm halkalarının “dijitalleşmesi” olarak tanımlayabiliriz ki mevzuat derinliğiyle bildiğimiz Sigorta sektörünün klasik ve değişime uzaktan bakmayı tercih eden yapısına ait birçok tanımı, iş yapış şekillerini, değer yargılarını bambaşka bir noktaya taşıyacak seviyede. Sigorta Sektöründe bu dijitalleşme uygulamalarının teknolojik tanımı genel olarak “Insurtech" uygulamalarıdır.
Insurtech; Farklı sigorta branşlarında, sigorta şirketleri ve müşterilerin ihtiyaçlarına dokunan, hayatlarını kolaylaştıran, maliyetleri azaltan, süreçleri kısaltan ve yaşanan dijital değişim süreci ile uyumlanmayı sağlayan birçok uygulamayı kapsayan ekosistemin genel adı olarak tanımlayabiliriz. Insurtechlerin yeni teknolojik gelişmeleri sigorta sektörüne entegre etme hızı her geçen gün arttığını da belirtmeliyiz. İşte bu noktada sigorta sektörünün eskisinden daha iyi bir müşteri deneyimine geçmesi, her geçen gün artan müşteri beklentilerinin karşılamalarında en büyük destek noktası olacak. Aynı zamanda teknolojik alt yapısını geliştirmiş her sektör gibi sigorta sektörü de dünyada bundan sonra oluşabilecek global krizlere karşı daha dayanıklı bir yapıya sahip olma şansına erişebilecek. Şu ayrımı yapmak da çok önemli; Sigorta sektöründe “dijitalleşme” kavramı sigorta ürün ve hizmetlerinin dijital satış kanallarından hızlıca satın alınması olarak anlaşılıyor ki bu tam anlamıyla “eksik” bir anlaşılma…Şüphesiz günümüzde Dijitalleşme çok daha güçlü bir etkiye sahip, bu etkinin genel adı kısaca “veri tedariki” büyük veri” olarak karşımıza çıkıyor.
Uygulamayı biraz açarsak; Sigorta Şirketleri müşterilerinin satın alma süreçlerinin, alışkanlıklarının, elde ettikleri veriler yoluyla çok keskin tahminlerde bulunmaları ve bu tahminler sonucundan müşterilerine zamanında (risk oluşmadan önce) doğru ürünler sunabilmelerine imkân sağlayacak bir ekosistemler bütünüdür. Bu durum Sigorta sektörü için çok önemli bir veri setini ifade etmektedir ki buna bağlı olarak sektörün veri tedariki yapan firmalarla yakın iş birliği içinde olmasının önemli olacağı bir döneme hızla girmekteyiz. Peki bu dijital ekosistemin adı nedir? Yapay zekâ olarak adlandırılan ve günümüzde hemen hemen her sektörde müşteri verileri sayesinde bireylerin tüketim tercihlerini tahmin eden, kurgulayan algoritmik bir yapıdır.
Yukarıdaki tarif edilen dijitalleşme süreciyle , Sigorta sektöründeki mevcut satış kanallarına (acente, bankasürans, broker dağıtım kanalları) önümüzdeki dönemlerde “dijital satış kanalı” da ekleneceğini tahmin edebiliriz ve buna bağlı olarak tabi ki sektörün mevcut hedeflerinin, satış stratejilerinin, iş yapış şekillerinin tümden değişeceğini de söyleyebiliriz ,bu noktada en önemli görev sektörde çalışan sigorta profesyonellerine düşmekte özellikle “iş geliştirme” yönünde tüm dağıtım kanallarına teknolojik, eğitim, bilgi, satış konularında destek vermeleri eskisinden daha önemli bir hale gelecektir. Dolayısıyla, yakın gelecekte sigorta sektöründe klasik yöntemlerden, büyük veri analitikleriyle ve kişiselleştirilmiş dijital satış yöntemleriyle çalışma sitemine geçileceğini varsayarsak, rekabet gücünü daha hızlı dijitalleşebilen, daha fazla veri setini elinde bulunduran, yeni neslin risk ve satın alma tercihlerini daha iyi tahmin edebilen daha esnek, daha kişiye özel ürün ve hizmetlere geçiş yapabilen firmalar elinde tutacaklar.
Pandemi döneminde yapılan bir istatistikle durumu özetleyebiliriz: 2016 yılında yapılan araştırmaya göre sigorta müşterilerinin %15 i dijital ortamdan sigorta işlerini yapmayı tercih ederken, 2020 yılı Nisan ayında bu oran %35, Temmuz ayında ise %44 seviyesine ulaşmış. Bu durum tüm sektörlerde olduğu gibi sigorta sektöründe de gelecek günlere "dijital tabanlı müşteri profilinin "dijital talebin” damga vuracağını açıkça göstermektedir. Ülkemizde son dönemlerde devletimiz önderliğinde dijital yapılara yapılan yatırımlar ve teşviklerle, ülkemiz Sigortacılık sektörü mevcut, köklü alt yapısını çağın gerektirdiği dijital yapılarla birleştirerek makro ekonomik değerlere katkı sağlamaya devam edecektir.