Paylaş

Sigorta Sektörü Sosyal Medyanın Neresinde?

Tüm sektörlerde olduğu gibi sigorta sektörü de dijital evrilme yaşıyor. Gelişen teknoloji, bilgisayar, telefon ve tableti insan yaşamının vazgeçilmez bir öğesi haline getirirken, insanlar da tüm yaşamsal faaliyetlerini mevcut teknolojinin gücünden faydalanarak yerine getiriyorlar.

FATİH ACER
16.03.2016
Sosyal Medyada Paylaş

Tüm sektörlerde olduğu gibi sigorta sektörü de dijital evrilme yaşıyor. Gelişen teknoloji, bilgisayar, telefon ve tableti insan yaşamının vazgeçilmez bir öğesi haline getirirken, insanlar da tüm yaşamsal faaliyetlerini mevcut teknolojinin gücünden faydalanarak yerine getiriyorlar. Peki, sigorta şirketleri açısından durum nasıl? Mal ve can varlığını korumaya yönelik hizmet satışı yapan firma ve acentelerin, teknoloji ile organik bağ kurması mümkün mü? Bu ayki yazımın ana çerçevesini bu konu oluşturuyor…

Dijital evrenin aktif oyuncusu haline gelen bireyler, tüm ihtiyaçlarını internet ve sosyal medya kullanarak karşılama gayreti içerisinde… Günümüzde, sosyal medya, bireylerin yaşamında ciddi bir yönlendirici. Akıllı telefonlar ve tabletlerle birlikte, söz konusu etkileşim inanılmaz boyutlara ulaştı. Sosyal medyayı kuruma entegre etmek isteyen şirketlerin, çalışanlarını bu doğrultuda eğitmesi, sosyal medyanın stratejik planlamaya dahil edilmesi ve sosyal medyanın şirket kültür ve değerlerinin bir parçası olması gerektiğinin altını çizmek gerekiyor.

Konuyu sigorta şirketleri ve acenteler özelinde değerlendirmek ve “Şirketlerin yönetmesi gereken en önemli alan haline gelen sosyal medyayı, sigorta sektörü nasıl kurguluyor ve kullanıyor?” sorusuna yanıt vermek amacıyla bu ay, bu konuyu ele aldım.

Türkiye Sigorta Birliği’nin Kasım 2014 prim üretimi sıralamasına göre sigorta sektöründeki ilk 20 yirmi şirketin toplam Facebook takipçisi 1 milyon 615 bin 884 iken, Twitter takipçi sayısı 71 bin 846 civarında…

Bu büyük bir rakam değil elbette… Bazı bankaların tek başına, bundan daha fazla ya da buna yakın takipçi sayıları olduğunu söylemek yanlış olmaz. Tabi olaya yalnızca niceliksel açıdan bakmak da doğru değil. Sosyal medyayı aktif hale getirmek, yani etkileşimi artırarak yol almak, daha nitelikli bir kitleye ulaşmak demek. Ülkemizde sigorta bilincinin düşük olduğu gerçeğinden yola çıktığımızda, mevcut bilinci öteye taşımak için yatırım yapılması gereken yegane alan, sosyal medya…

Sigorta sektöründe en fazla prim üreten şirketin, sosyal medya alanında aktif olması da tesadüf değil elbette. Diğer şirketlerin sosyal medya aktivitelerine göz atacak olursak; internet sitesinden twitter hesabına link verip, twitter hesabını korumalı olarak kullanan bir sigorta şirketi de var. Facebook sayfası kullanmayan bir şirket, “bizi burada görmek isteyen çok kişi var” diyerek yakın zamanda sayfa oluşturdu. Bir diğer sigorta şirketi, sosyal medya hesaplarını kurumsal internet sitesinde paylaşmamayı tercih ediyor. Aynı bankaya bağlı bir sigorta ve bir emeklilik şirketi ise sosyal medyayı hiç kullanmıyor. Sigorta şirketlerinin sosyal medyada yaptığı paylaşımların yüzde 80 ′inden fazlası fotoğraf olarak yapılıyor. Video paylaşımları da var. Günümüzde videonun ne kadar önemli olduğunu düşünürsek, bu paylaşımların artması, fotoğraf ve diğer paylaşımlarının yanında video paylaşan şirketlerin farklılaşmasını ve daha fazla etkileşim rakamlarına ulaşmalarını sağlayacaktır.

Ülkemizde en fazla prim üretimi yapan 7 sigorta şirketinin sosyal medya üzerindeki yarışını ise şu şekilde:

Online sigortacılık ile dijital alanda varlığını ispat etmek isteyen sigorta şirketi ve acenteler, hem müşterileri için daha kolay ulaşılır olmayı hem de günümüz teknolojisini verimli kullanmayı ilke ediniyor. Sigortacılığın ana unsuru ve konusu olan “insan”, sosyal medyanın da aktif oyuncusu konumunda. Dolayısıyla hedef kitleye dokunmak, klavyenin tuşlarına dokunmak kadar kolay…

Fatih ACER
Bankasurans Teknoloji Uzmanı

sigorta-sektoru-sosyal-medyanin-neresinde

TÜM YAZILAR